MEDENİ KANUN DEĞİŞTİ
Medeni Kanun toplu halde yaşamanın bireysel hukukunu oluşturan hükümler topluluğudur. Gerçek ve ticari amaçlı tüzel kişiler hariç diğer tüzel kişilerin hak ve ilişkileri Medeni Kanunla düzenlenmektedir.
Derginin 12. Sayısında değişeceğini bildirdiğimiz Medeni Kanun 22.11.2001 tarihinde TBMM tarafından kabul edilerek 08.12.2001 tarihli Resmi Gazete de yayınlanmış ve 01.01.2002 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir.
Eski ve 4721 sayılı yeni Türk Medeni Kanunun uygulanması ile ilgili sorunların çözümü bakımından da 4722 sayılı Türk Medeni Kanunun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun kabul edilerek yürürlüğe sokulmuştur.
Yeni Türk Medeni Kanunu eski Medeni Kanundan çok önemli sapma ve farklılıklar taşımamaktadır. Yeni Medeni Kanun da eskisi gibi; Kişiler Hukuku, Aile Hukuku, Miras Hukuku ve Eşya Hukuku adı altında dört kitaptan oluşmakta olup, 1030 maddeli bir yasadır. Ancak yeni ve eski yasa arasındaki farklılıklar bakımından 4722 sayılı Yasanın 1. Maddesiyle "Türk Medeni Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki olayların hukuki sonuçlarına, bu olaylar hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişse kural olarak o kanun hükümleri uygulanır. Türk Medeni Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılmış olan işlemlerin hukuken bağlayıcı olup olmadığı ve sonuçları, bu tarihten sonra dahi, yapıldıkları sırada yürürlükte bulunan kanunlara göre belirlenir" şeklinde açıklık getirilmiştir.
Yeni Türk Medeni Kanunun getirdiği en önemli yenilik Aile Hukukuna ilişkin mal rejimleri hakkındadır. Medeni Kanun, Yasal mal rejimi, Seçimlik mal rejimleri olmak üzere iki türlü mal rejimi düzenlemiştir. Seçimlik mal rejimleri eşlerin kanunda belirtilen
a) Mal ayrılığı,
b) Paylaşmalı mal ayrılığı,
c) Mal ortaklığı
rejimlerinden birini seçmek suretiyle yapılır. Bunun için eşler aralarında bir sözleşme imzalaması gerekir. Bu sözleşme evlenme başvurusu sırasında evlendirme memurluğuna verilecek yazılı bildirimle diğer zamanlarda ise noterde onaylatılarak yapılır. Eşlerin imzaladıkları bu sözleşmeleri daha sonra değiştirmeleri mümkündür.
Eşler her hangi bir mal rejimini seçerek bir mal rejim sözleşmesi yapmamışlarsa bu durumda yasal mal rejimi devreye girmektedir. Yasal mal rejiminin adı; "edinilmiş mallara katılma rejimidir". Edinilmiş mallara katılma rejiminde her eşin; edinilmiş malları ve kişisel malları olmak üzere iki grup malı bulunmaktadır. Bunlardan kişisel mallar tasfiye edilirken kişilerin elinde aynen kalır. Edinilmiş mallar ise eşler arasında eşit olarak paylaştırılır.
Yeni Türk Medeni Kanunun 219. Maddesine göre her eşin edinilmiş malları şunlardır:
1- Çalışmasının karşılığı olan kazançları (Maaş, ücret vs.)
2- Sosyal güvenlik kuruluşlarından alınan her türlü ödemeler
3- Çalışma gücünün kaybı nedeniyle alınan tazminatlar
4- Kişisel malların gelirleri ( faiz ve kira gelirleri)
5- Edinilmiş malların yerine geçen her türlü değerler.
Kanunun 220. Maddesinde sayılan kişisel mallar ise şunlardır:
1- Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya
2- Evlenmeden önce sahip olunan mallar
3- Evlenmeden sonra miras veya bağış yoluyla elde edilen mallar
4- Manevi tazminat alacakları
5- Kişisel mallar yerine geçen değerler.
Yine yasanın 221. Maddesine göre eşler mal rejimi sözleşmesi ile bir mesleğin icrası veya işletmenin faaliyeti sebebiyle doğan edinilmiş mallara dahil olması gereken mal varlığı değerlerinin kişisel mal sayılacağını kabul edebilirler. Ayrıca eşler, mal rejimi sözleşmesiyle kişisel malların gelirlerinin edinilmiş mallara dahil olmayacağında kararlaştırabilirler.
Türk Medeni Kanunun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinde mevcut olan evlilikler bakımından eski yasa hükümleri, yani mal ayrılığı rejimi geçerlidir. Eşler bir yıl içerisinde aksine bir sözleşme yapmadıkları taktirde, yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi bu evlilikler içinde otomatikman uygulanacaktır.
Yeni Türk Medeni Kanunun getirdiği yeniliklerden biriside sağ kalan eşin eski yaşantısını devam ettirebilmesi için ölen eşine ait olup birlikte yaşadıkları konut üzerinde oturma hakkı tanınmasını isteyebilmesidir. Bu hak ev eşyaları için de geçerlidir.
Yeni Türk Medeni Kanunu, eşler arasında eşitliğin mümkün olduğunca her alanda sağlanmasına yönelik hükümler getirmiştir. Bunlardan bir kısmını şöyle özetleyebiliriz: Yeni Medeni yasaya göre, eşler oturacakları konutu birlikte seçerler. Evlilik birliğini eşler beraberce yönetirler. Eşler, aile giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katılırlar. Evlilik birliğini eşler birlikte temsil ederler. Eşlerden her biri, meslek veya iş seçiminde diğerinin iznini almak zorunda değildir. Evlenen kadın, isterse, kocasının soyadının önünde kendi kızlık soyadını veya sonradan edindiği soyadını birlikte kullanabilir. Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini fesh edemez.
Mecelleden sonra yürürlüğe konulan Cumhuriyet devriminin temel yasası olan eski Medeni Kanun 75 yıl boyunca başarıyla uygulanmış ve toplumca benimsenmiştir. Bu yasa, toplumsal yaşamda, çağdaş, laik ve modern kuralların büyük ölçüde yerleşmesini sağlamıştır. Yeni Türk Medeni Kanunun, en küçük toplumsal birim olan aile içinde demokratikleşmenin yerleşmesini sağlaması diliyoruz.
26.02.2002
Av. Başar Yaltı Sektör Dergisi : Onduline Dünyası